Acı ve Direniş

20. yüzyıl, insanlığın en karanlık sayfalarından bazılarını barındırır. Bu yüzyılda, sistematik ve kitlesel yok etme eylemleri, milyonlarca insanın hayatına mal olmuştur. Bu yazımda, son yüzyılda dünyada gerçekleştirilen soykırımlara genel bir bakış sunarak, vahşetin boyutlarını ve uluslararası toplumun tepkisizliğini inceleyeceğiz.


Soykırım Nedir?

Soykırım, ulusal, etnik, dini veya ırksal bir gruba mensup insanları kasıtlı ve sistematik bir şekilde yok etmeyi amaçlayan bir suçtur. Bu tanım, Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi'nde yer almaktadır. Soykırım, sadece cinayetten öte, bir grubun varoluşunu ve kimliğini ortadan kaldırmaya yönelik bir girişimdir.

Soykırımların Ortak Özellikleri:

Devlet Desteği: Soykırımlar genellikle devletler tarafından planlanmakta ve gerçekleştirilmektedir.
Sistematiklik: Soykırımlar rastgele eylemler değildir, önceden planlanmış ve sistematik bir şekilde gerçekleştirilir.
Hedef Alma: Soykırımlar belirli bir gruba mensup insanları hedef alır.
Vahşet: Soykırımlar genellikle büyük bir vahşet ve zulümle gerçekleştirilir.
Uluslararası Tepkisizlik: Soykırımlar sırasında uluslararası toplum genellikle yeterince müdahale etmez.

Son Yüzyılda Gerçekleşen Soykırımlar:

Holokost (1941-1945): 

II. Dünya Savaşı sırasında, Nazi Almanyası ve işbirlikçileri tarafından 6 milyon Yahudi sistematik bir şekilde katledilmiştir. 

  • Gaz odaları, açlık, işkence, zorla çalıştırma yöntemleri kullanıldı.
  • Auschwitz, Treblinka, Sobibor, Bergen-Belsen gibi toplama kampları soykırımın merkezleri oldu.
  • Sadece Yahudiler değil, Romanlar, Polonyalılar ve engelliler de hedef alındı.

Kamboçya Soykırımı (1975-1979): 

Pol Pot ve Kızıl Kmer rejimi tarafından Kamboçya'da 2 milyon insan öldürülmüştür. Bu soykırım, komünist ideoloji adına gerçekleştirilmiştir.

  • Kızıl Kmerler rejimi ülkedeki azınlıkları, aydınları hedef aldı.
  • 2 milyondan fazla Kamboçyalının öldürüldüğü tahmin ediliyor.
  • Pol Pot'un totaliter rejimi nüfusun dörtte birini imha etti.
  • Açlık, işkence, zorla çalıştırma yöntemleri kullanıldı.

Ruanda Soykırımı (1994): 

Hutu çoğunluğunun Tutsi azınlığa karşı yürüttüğü soykırımda 1 milyon insan hayatını kaybetmiştir. Bu soykırım, uluslararası toplumun yetersiz müdahalesinin trajik bir örneğidir.

  • Hutu ve Tutsi kabileleri arasındaki etnik çatışma büyük bir katliama dönüştü.
  • Yaklaşık 100 gün içinde 800 bine yakın Tutsi öldürüldü.
  • Toplu tecavüzler, bebeklerin ve çocukların katledilmesi gibi vahşetler yaşandı.
  • Birleşmiş Milletler'in müdahale etmemesi eleştirildi.
  • Ruanda'nın komşu ülkelere sığınanlar dâhil 2 milyondan fazla insan yerinden oldu.

Bosna Soykırımı (1992-1995): 

Sırp milliyetçileri tarafından Bosnalı Müslümanlara karşı gerçekleştirilen soykırımda 8 bin erkek ve çocuk katledilmiştir. Srebrenica katliamı, bu soykırımın en vahşi olaylarından biridir.

  • Eski Yugoslavya'nın dağılmasının ardından Sırplar tarafından Boşnaklara yönelik gerçekleşti.
  • En kanlı olay Srebrenitsa'da yaşandı. 8000'den fazla Boşnak erkek ve çocuk rastgele infaz edildi.
  • Toplu tecavüzler ve Boşnakların etnik temizliğe maruz kalması söz konusuydu.
  • Savaşta 100 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Doğu Türkistan'da Uygur Soykırımı

Uygurlara yönelik zulüm 20. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır. Fakat 2014 yılından itibaren Çin Komünist Partisi (ÇKP) baskılarını artırarak Uygur halkını asimile etmeyi ve yok etmeyi amaçlayan kapsamlı bir kampanya başlatmıştır.

Toplama Kampları: Bir milyondan fazla Uygur, siyasi eğitim kampları olarak bilinen toplama kamplarına zorla götürülmüştür. Bu kamplarda Uygurlar, siyasi beyin yıkamaya, işkenceye, zorla çalışmaya ve kültürel asimilasyona maruz kalmaktadır.
Kültürel Yok Etme: Çin hükümeti, Uygur camilerini ve türbelerini yıkmış, Uygur dilinin kullanımını kısıtlamış ve Uygur çocuklarını Çinlileştirmeye yönelik asimilasyon programlarına tabi tutmuştur.
Zorla Göç ve Yerleşim: Uygurlar, şehirlerden köylere zorla göç ettirilmekte ve Han Çinlileri ile yerleştirilmektedir. Bu durum, Uygur kimliğini ve topraklarını yok etmeye yönelik bir girişimdir.
Toplu Takip ve Gözetim: Uygurlar, her hareketleri izlenen ve her an gözaltına alınabilecekleri bir ortamda yaşamaktadır. Bu durum, Uygurlar arasında korku ve sindirme atmosferi yaratmaktadır.

Myanmar'daki Rohingya Soykırımı:

Myanmar'da da Rohingya Müslümanları, Budist bir çoğunluğa sahip olan Myanmar ordusu tarafından sistematik bir soykırıma maruz kalmaktadır. 2017 yılında Rohingyalara yönelik şiddet olayları tırmanmış ve Birleşmiş Milletler tarafından "etnik temizlik" olarak nitelendirilmiştir. Rohingyalara yönelik zulüm, Uygur soykırımı ile birçok benzerlik göstermektedir.

Uluslararası toplum, Uygur ve Rohingya soykırımlarına tepkisini dile getirmektedir. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, Çin ve Myanmar hükümetlerini kınamakta ve soykırımın sorumlularının yargılanmasını talep etmektedir. Sonuç; havada kalan kınamalar, sözde insan hakları nutukları....

İsrail Devletinin Filistin'de Yürüttüğü Soykırım:

İsrail, Filistin topraklarını işgal etmiş, Filistinlileri sistematik bir şekilde yerinden etmiş ve ayrımcılığa tabi tutmuştur. İsrail güçleri, Filistinlilere karşı sayısız katliam ve insan hakları ihlalleri gerçekleştirmiştir. Filistinlilerin İsrail tarafından maruz kaldığı muamele, ağır insan hakları ihlalleridir. Filistin topraklarının işgali, Yahudi yerleşimlerinin genişlemesi, abluka ve saldırılar neticesinde çok sayıda Filistinli hayatını kaybetmiş, yerlerinden edilmiştir. İsrail Devleti'nin Filistin'de yürüttüğü soykırım, insanlığın vicdanında kara bir lekedir. Bu soykırımı kınamak ve Filistin halkının haklarını savunmak uluslararası toplumun görevidir. Ve uluslararası toplumu yönetenler hâlâ sessizdirler...
 
Özetle; soykırım yapanların yaptıkları yanlarına kâr kalmakla beraber, uluslararası camia her zaman kınamakla yetinmiştir. Bu vesile ile; tüm soykırım yapan ve bu soykırıma destek verenlerin en kısa zamanda cehennem ateşinde odun olmalarını Yüce Rabbimden dilerim. Dün gerçekleştirilen kahpe saldırıda hayatını kaybeden Filistinli masumlara rahmet, hayatta kalanlara sabır ve başsağlığı dileklerimi sunuyor, bu vahşeti gerçekleştiren İsrail Devleti'ni ve ona göz yuman diğer dünya devletlerini şiddetle lanetliyorum.

“İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar” 
Uğur MUMCU




Yorum Yazın

Daha yeni Daha eski